17.10.2011

İsmet Baba Balık Restaurant, Kuzguncuk, İstanbul

İsmet Baba Balık Restaurant, Kuzguncuk, İstanbul

Öncelikle belirtmek gerekir ki mekanın yeri çok güzel. Kuzguncuk iskelesi yanında, hemen dibinizde dalgalar kıyıya vuruyorken, o dalgaların sesleri eşliğinde balığınızı afiyetle yiyorsunuz. Yanı başınızdaki denizi seyrederken balık yemenin keyfi gerçekten bir başkadır.İsmet Baba’ya bir hafta sonu İstanbul gezisi için eşim ve o zaman 18 aylık olan oğlumuzla birlikte bir öğlen vakti uğramıştık. Bunun avantajı ile denizi çok daha rahat seyredebileceğimiz bir cam kenarında oturmamız hiç de zor olmadı. Özellikle akşamları ve tatil günleri bu ayrıcalığı yaşamanın kolay olmayacağını bildirmekte fayda var. Ben kılıç balığı eşim de sarı kanat olarak isimlendirilen lüfer balığının küçüğünden sipariş verdik. Bu benim kılıç balığını da ilk tadışımdı. Gerçekten çok iyi ve kararında pişirilmişti ve lezzetine diyecek yoktu. Mutfaktakilerin bu işin ustası olduğundan şüphe yok. Aynı şekilde sarı kanatlardan da pek memnun kaldık. Fakat porsiyonların küçük  (sadece 4 ya da 5 tane sarıkanat gelmişti) oluşu da gözümüzden kaçmadı. Eşim ve bende çok aç değildik ve bu nedenle sorun olmadı fakat aç bir anımızda tek bir porsiyonla doyamayacağımızı anladık. Belki de çok basit bir işletiliyor. “Taze ve özenle seçilmiş balığı sizlere en güzel şekilde pişiriyor ve sunuyoruz ama bizden porsiyonlarımızın sizi tıka basa doyurmasını beklemeyin.“ Belki bu anlaşılabilir ve buna göre de fiyat belirleniyor olabilir fakat istemiş olduğumuz kolanın (malum gündüz vakti araba kullanmaya devam edeceğiz, o nedenle rakı değil) 250 ml lik şişelerde gelmiş olması da çok hoş değildi. Ederinin zaten üzerinde satılıyorken ve çok rahatlıkla kutu kola servis edilebilecekken bu biraz daha fazla para kazanmanın ucuz bir yolu olarak sırıttı. Garsonlardan bahsetmek gerekirse çoğu orta yaşlı sınıfında ve nedense yüzleri pek gülmeyen insanlardı. Acaba müşteri mi beğenmiyorlar yoksa genel ruh halleri mi bu ya da çok mu az paraya çalıştırılıyorlar da böylesi mutsuz görünüyorlar diye bir çok şey geçti aklımdan. Böyle bir ayrıcalıklı mekanda bahşiş vermeden ayrılmak tabii ki olmaz fakat bu durumu müşterinin kararına bırakmadan hesaba eklenmiş olarak gelmesi bir başka eksiklik. Mekanda kredi kartının geçmiyor olması ise yine bir ticari uyanıklık fakat bu duruma gelinebilmiş olması da mekanın ne kadar çok müdaviminin olduğunun ve bir anlamda kalitelerinin göstergesi. Fakat sis siz olun cüzdanınızda nakit olmadan gitmeyin. Neyse ki bu benim önceden bildiğim bir durumdu da problem yaşamadık.
Fiyatlardan bahsedecek olursak Mayıs 2011 tarihinde;
Levrek/çipura: 23 TL
Kılıç: 32 TL
Sarıkanat: 30 Tl
Kalkan: 48 TL 

+ ları...
  • Balık işini gerçekten çok iyi biliyorlar ve uzmanlar
  • Mekan lokasyon olarak harika bir yerde
  • Arkadaşlarla oturulacak bir rakı sofrası için biçilmiş kaftan

- leri...
  • Porsiyonlar küçük, doymak için gidecekseniz daha çok para harcamayı göze alın
  • Kredi kartı geçmiyor ve hesap bahşiş iliştirilmiş bir şekilde geliyor
  • Biraz daha güler yüz iyi olurdu


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder